Birkaç aylığına alınmıştı vize, gideceğim okulun kaydı da birkaç aylıktı. Gidip görmeli ve denemeliydim, -İstanbul’dan başka bir yerde yapamam, yaşamam ben- lafları ve 20’li yaşların başlarında söylenen daha nice nice tekerlemelerle doluydu zihnim:)
Bir haftayı daha geride bırakıyorum, attığım her adımla, her seçimimle yeniden şekillenen ve hatta belki de yeniden oluşan paralel evrenleri ardımda bırakarak ve önüme katarak…
Haklı bir merak içindeyim haliyle, “ben” bu hafta sizinle Crépe Suzette ve bir tarif daha paylaşmayı seçerken acaba paralel ben’ler ne seçti? Ne yazdılar şimdi yazdığım satırlara ya da yazmadılar:) Merak…
Et suyu maceramın hemen ardından hatta ilki pişirdiğim gün olmak üzere 2 gün boyunca mutfağı cif, domestos, mr. muscle gibi markaların kol kola dans ettiği bir kimya labarotuarına dönüştürdüm neredeyse; acaba şuraya da gelmiş miydi, buraya da bulaşmış mıydı, oraya da sıçramış mıydı şeklinde bir deli hallerde mutfağı piri pak eyledim:))
Simple Meat Stock… Fonds de Cuisine Simple? Simple? Basit? Basit mi? Neresi basit? 5 saat boyunca her 30 – 40 dakikada bir evin her noktası ile mutfak arasında mekik dokudum, ip atladım, film, dizi ne varsa seyrettim. Et suyunun üzerinde biriken ve bıraksam sonsuza kadar birikecek gibi duran o köpük tabakası canavarı ile uğraştım.